Deniz Kaplumbağaları Rehabilitasyon Merkezi

İztuzu Kumsalı, Akdeniz’in nadir güzellikteki bir bölgesidir; çam ormanları ve nehir deltalarıyla çevrili, altın kumlarla kaplı 4,5 km’lik bir doğal cennettir. Caretta caretta deniz kaplumbağaları için kritik üreme alanlarından biridir ve Yumuşak Kabuklu Nil Kaplumbağası gibi nadir türlerin yaşamına ev sahipliği yapar. Dalyan Österini ve kanalları, geniş sazlıklarla kaplı ekosistemin önemli parçalarından biridir ve bu alan, DEKAMER gibi kaplumbağa araştırma ve rehabilitasyon merkezlerine ev sahipliği yapar.

Mimari tasarımı doğal dokuyla uyumlu bir şekilde şekillendirilmiştir. Yapı, doğu-batı ekseninde konumlandırılmış ve mevcut doğal dokuya minimum müdahale ile entegre olacak şekilde planlanmıştır. Kumsal alanı ile otopark arasındaki sınırlar, mimari mekanlar ve peyzaj düzenlemeleri ile belirginleştirilmiş, ziyaretçilerin doğal çevreyi deneyimleyebilmeleri ve farkındalıklarını artırabilmeleri amaçlanmıştır.

İhtiyaç programı, merkeze getirilen kaplumbağaların bakımı için özel olarak tasarlanmış olup, ziyaretçiler ile ayrılmış müze, sergi ve çok amaçlı salonlar kuzeyde, tedavi birimleri ve gönüllü alanları ise güneyde yer almaktadır. Mekanların düzenlenmesi, doğal yapıya uygun olarak insan ölçeğinde açık, yarı açık ve kapalı mekanlar şeklinde parçalı bir bütünlük oluşturmaktadır. Kuzeye bakan cepheler, kaplumbağaların rahatsız edilmemesi için olabildiğince kapalı mekanlarla düzenlenmiştir.

Duvarlar, doğu-batı ekseninde uzanan yapı bileşenlerini bir araya getirerek mekan ihtiyaçlarını karşılar ve havalandırma, ısıtma-soğutma gibi işlevleri destekler. Saçaklar ise sadece yapıyı örtmekle kalmaz, aynı zamanda gün ışığından maksimum fayda sağlar, yağmur suyunu toplar, güneş enerjisini dönüştürür ve doğal havalandırmayı destekler. Yapının dinamik ve sürdürülebilir bir mimari anlayışıyla tasarlanması, doğayla uyumlu bir yapı sunar.

İztuzu Kumsalı Deniz Kaplumbağaları Bakım İstasyonu, doğaya en az müdahale ile yerleştirilmiş olup, alanın bitki ve ağaç türlerini korur ve yapı zeminini yükseltir. Bu yaklaşım, yapının doğal çevre ile harmonik bir şekilde bütünleşmesini sağlar, sürdürülebilir bir çevre koruma çabasını temsil eder.