Gyeongsangbuk-do Tarımsal Kaynak Yönetimi Enstitüsü

Yerelden Öğrenmek
Yerel mimari gelenekleri gelişmemiş veya nostaljik bir geçmişin kalıntıları değildir. Aksine, dünya genelinde birçok kültür ve toplum için önemli ve geçerlidir, geçmişten günümüze ve gelecekte de geçerliliğini korumaktadır (Asquith & Vellinga, 2006). Zamana yayılarak, neredeyse her yerelde evrilen yerel mimari prensipler, yerel malzemelere ve iklim koşullarına en uygun yapı tekniklerini yansıtmaktadır (Oliver, 1997). Bu nedenle, yerel-mekânsal yerleşimler, insan ihtiyaçlarını en ince ayrıntısına kadar düşünen mimari bir yaklaşımı temsil eder. Bu yaklaşım, çevreyi sadece taklit etmek yerine, onunla uyum içinde kullanarak yapay malzemeleri entegre eder (Ozorhon & Ozorhon, 2014).

Yerel yapı kültürleri genellikle, toplumları tarafından tanınan ve değer verilen bir ihtiyacı yansıtır: insanlar ile doğa arasındaki denge. Bu eski ve doğaya uyumlu arayış, günümüzde sürdürülebilir kalkınma idealine uygun düşmektedir ve bu konseptin birçok örneği dünya genelinde gözlemlenebilir. Yerel mimari ve kentsel tasarım iklimsel tasarımda başarılı olsa da, birçok modern yapı mevsimsel olarak çoğu zaman mekanik sistemlere aşırı bağımlılık göstermeden rahat ve sağlıklı mekânlar sunamamaktadır (Joffroy, 2016). Çağdaş mimarlar, yerel mimari ortamlarından önemli dersler çıkararak, mekânsal ve zamanlama organizasyonunu insanlarla ve fiziksel çevreleriyle ilişkilendirerek sürdürülebilir uygulamaları ilham kaynağı olarak görebilirler, bu anlayış modern yapı tasarımında doğal çevre ile en üst düzeyde entegrasyonu hedefler (Yüksek & Esin, 2013; Oikonomou & Bougiatioti, 2011).

Enerji Koruma ve Ekoloji
Yeni inşaat faaliyetleri, inşa edilmiş çevredeki doğal enerji sistemlerini tanımalı ve çevresiyle simbiyotik bir ilişkiyi hedeflemelidir. Nesiller boyu sürdürülebilir enerji çözümleri sunan yerel mimari prensipleri üzerine öğrenmek ve geliştirmek, karmaşık tasarım gereksinimleri için iyi bir başlangıç noktası ve reçete olabilir. Her yapının yer aldığı sitenin mikro iklim faktörlerini tanımlamak, bina doğal enerji desenlerini geliştirmede önemli rol oynar. Açık alanlar, sokaklar, bahçeler ve avluların optimal tasarımı, bir sitenin sürdürülebilir enerji desenlerini önemli ölçüde etkiler. Ayrıca, bina yönelimi, malzeme özellikleri, yüzey dokuları ve açıkta kalan yüzeylerin renkleri, enerji desenlerini şekillendirmede kritik rol oynar. Koruma, tüm yeni inşaat faaliyetlerinde strateji olarak ele alınmalıdır. Önerimiz, ekolojik veriler ve bağlam ile sağlam ilişkiler kurmayı hedefler, böylece yeni binalar çevrelerine dikkatlice entegre edilir.